Premium Essay

Guzel

In:

Submitted By berenwegulce
Words 267
Pages 2
Luigi Lavazza S.p.A. is an Italian manufacturer of coffee products. Founded in Turin in 1895 by Luigi Lavazza, it was initially run from a small grocery store at Via San Tommaso 10.[1] The business of Lavazza S.p.A. is currently administered by the third and fourth generation of the Lavazza family.[2][3]

Lavazza imports coffee from around the world. Countries include Brazil and Colombia in South America, Guatemala, Costa Rica, and Honduras in Central America, Uganda in Africa, Indonesia and Vietnam in Asia and the United States and Mexico in North America. Sustainable production concerns have led the company to develop the ¡Tierra! project, a sustainable agriculture program in Honduras, Colombia, and Peru, that seeks to improve the quality of coffee as well as the environmental and working conditions of those communities.[4]

Branded as "Italy's Favourite Coffee," the company claims that 16 out of the 20 million coffee purchasing families in Italy choose Lavazza.[2] Among its offerings today are products such as Top Class, Super Crema, Crema e Gusto, Grand'Espresso, and Dek (decaffeinated).
Lavazza has four production facilities located in Italy, with seven subsidiaries around the world: France, Germany, Spain, United Kingdom, Portugal, Austria, and the United States. Lavazza distributes their products in eighty countries.[4]

In 2008 Lavazza entered the Indian coffee market by buying out (in April 2007) the entire stake of the Chennai-based Sterling Infotech group, which owns the coffee chain The Barista Coffee and the coffee vending business Fresh and Honest.[5][6]

The company's turnover for 2006 is estimated at €930

Similar Documents

Free Essay

Sadsdfdfs

...ve edebiyatın dışında müzik konusu ile de yakından ilgilenmiştir. Şarkı ve türkü dinlemeyi sever, söylenen şarkı ve türkülere kendiside eşlik ederdi. Bu eserlerin söz yazarları, bestecileri ve yorumcuları ile yakından ilgilenmiş, sanatla uğraşan insanlara saygı duyulması gerektiğini şu sözlerle ifade etmiştir, “Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.” Rumeli türkülerine de ayrı bir ilgisi olan Büyük Önder Atatürk, oynanan halk oyunlarına bazen iştirak eder, özellikle “Zeybek” oynamayı çok severdi. Sofya Askeri Ataşesi olduğu yıllarda, çok sesli müziği yakından tanıma fırsatı bulmuş, klasik müzik ve operanın ülkemizde gelişimi için bazı çalışmalarda bulunmuştur. Atatürk zamanında yapılmış olan binaların mimari açıdan güzel oluşu ve eski tarihi yapıların korunması çabaları, Atatürk’ün mimariye olan ilgisinin önemli kanıtlarındandır. Atatürk’ün, edebiyat, heykeltıraşlık, mimari, resim, müzik, tiyatro ve bale gibi sanat dallarının gelişimi için çalışmalarda bulunması ve bu sanat dalları ile uğraşan sanatçılarla yakından ilgilenmesi, onlara destek vermesi, Atatürk’ün sanat ile çok yakın bir ilişki içinde olduğunun en büyük göstergesidir. Atatürk sanat ile ilgili düşüncelerini Çankaya Köşkü’nde sanatçılarla yaptığı sohbetlerde dile getirdiği gibi, Meclis kürsüsünden de...

Words: 393 - Pages: 2

Free Essay

Essay

...      Buna ‘Estetik açıdan nasıl buluyorsunuz, Çok estetik olmuş’ gibi birçok örnek vermek mümkündür.      Bu kullanımı sanırım iki neden besliyor. Birincisi, ‘güzel’ yerine daha akademik bir kavramı kullanma ihtiyacı, ikincisi, estetik eşittir güzel kavrayışı. Ancak bizim konumuza giren estetik, bilimsel bir disiplin olarak hem daha farklı bir içeriğe sahiptir, hem de daha geniş bir alanı kapsamaktadır. Dolayısıyla, bu bilimsel disiplinin doğru tanımlanması bizi rahatlatacaktır. Ancak bu tanımlama ileride görüleceği gibi bizi bazı teorik problemlerle karşı karşıya bırakacaktır, özellikle bu teorik problemler, estetik tanımının başka terimlerle yan yana anılması durumunda iyice karmaşıklaşacaktır. Örneğin; Gotik estetiği, Hristiyan estetiği, İslam estetiği vb. tanımlamalar titizlik ve dikkatle analiz edilmesi gereken kavramlardır. Doğru anlama ve kavramsallaştırma problemlerine girebilmemiz için önce bu bilimin ortaya çıkış nedenlerine ve anlamına değinmemiz yerinde olacaktır.      Kelime anlamı itibariyle ‘estetik’, Grekçe ‘aisthesis’ ya da ‘aisthanesthai’ sözünden gelir. Bu kelimelerin sözlük anlamı; duymak ve algılamaktır. “Kelime kökü bakımından estetik, sadece duyarlık ve algının incelenmesini akla getirir; bu bir algılama biçimidir. 18.yy.’ın ikinci yarısından bu yana estetik, beğeni yargısı, özellikle güzel karşısındaki beğeni yargısıyla ilgili olan meseleleri ele alır.” (*1) “Estetik, bu anlamda, duyulur algının, duyusallığın sağladığı bilgi ile ilgili bir bilim olarak...

Words: 308 - Pages: 2

Free Essay

Bbba

...Öncelikle ben İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden geliyorum. İsmim Aslı Sosyoloji bölümü öğrencisiyim. Turizmin esnaf üzerindeki etkisi hakkında bir araştırma yapıyorum. Kısaca biraz kendinizden bahseder misiniz? İsmim Ali 22 yaşındayım bende öğrenciyim Samsun 19 Mayıs üniversitesinde. Sizde 93 lüsünüz? Evet. Soy isim neydi? Altay. Evet devam edin siz. Burada abimin yanında yardımcı oluyorum. Şu anda okulunuz yok mu? Okulum var ama dondurdum ileriki yıl devam edeceğim. Biraz hocalarla sorunum oldu. Bölüm neydi? Bölüm bilgisayar programcılığı. Evet. Başka bir şey yok anlatacağım. Abiniz buranın sahibi. Evet. Buralı mısınız? Hayır Selçukluyum. Eviniz burada değil o zaman Selçuk’ta. Evet Selçuk’ta. Abiniz buradan farklı bir işle mi uğraşıyor peki? Yok, abim de burayı işletiyor oda Selçuk ta oturuyor buraya gidip geliyoruz işte sabah açıyoruz akşam kapatıyoruz. Aile iş yeri galiba? Aile işyeri evet. Kiracısınız? Kiracıyız. Zaten bizim 3 tane şubemiz var Şirince’ de. Kaplan Kır olarak. Şirince’ nin tek ailevi üreticisi ve satıcısı biziz. Diğerleri belli fabrikaların ürünlerini satıyorlar. Hatta tüm ürünlerimizin patenti bize ait. Başka yerde bulamayacakları bir ürün. Anladım. Şirince’ de esnaflık yapmaya nasıl karar verdiniz peki? Ben abimin yardımıyla burada başladım. Normalde ben okuyordum işte sporla uğraşıyordum. Ailecek böyle bir şeye karar vermenizdeki sebep? Neden Şirince ya da sonuçta Selçuk tada yapılabilirdi. Turizme daha elverişli olduğu için. Turizmin içindeyiz. Yani...

Words: 1122 - Pages: 5

Free Essay

Krstal Elma

...26. KRİSTAL ELMA 2013-2014 TÜRKİYE REKLAM ÖDÜLLERİ YARIŞMASI BÖLGE YARIŞMASI DALINDA ÖDÜL ALANLAR KATEGORİ REKLAM AJANSI REKLAMVEREN ÜRÜN/HİZMET ÖDÜL BASIN Hızlı Tüketim- Basın Mandal Ajans Beşler Yeni Yıl Bronz Reklam Merkezi Coffeemania Coffeemania Kahramanmaraş Açılış İlanı Gümüş Pusula Reklamevi Enka Süt İtici Güç Kristal Dayanıklı Tüketim- Basın Reklam Merkezi Akuzman Havuz Akuzman Havuz İmaj İlanı Bronz Grafikir Tera Tera Gümüş Reklam Merkezi Rapro Rapro İmaj İlanı Kristal Hizmet- Basın Reklam Merkezi Altın Yunus Resort& Sevgililer Günü İlanı Gümüş Thermal Hotel Grafikir Bilsigorta Bilsigorta Kristal Diğer- Basın SVStudios FABB’S Uyandıran Kahve Bronz Mandal Ajans İzmir Gourmet Guide Gevrek Gevrek Güldüren Rehber Bronz Turuncu Zin Pilates Mutlu Bikini Gümüş SVStudios Club Safari Mama Marketi Gümüş Grafikir Sports International Sports International Kristal Kaf Bemi Ahşap Oyuncak Plastik Oyuncak Kristal AÇIKHAVA – Reklam Merkezi Alsancak Unlu Mamüller Alsancak Unlu Mamüller Araç Giydirme Bronz OUT OF HOME (OOH) SVStudios FABB’S Dünya Mutfağı Gümüş Grafikir Çamlıca Ayran Çamlıca Ayran Kristal RADYO BASKILI İŞLER SVStudios VET Hospital “Hayvanlar Susuyor” Kartı Bronz SVStudios Tadım Pizza “80’Lerin Tadı Başkadır” Kutusu Gümüş San Design Company San Design Company San Design Company...

Words: 1212 - Pages: 5

Free Essay

Rewrfew

...Kazım Koyuncu'nun 36. Doğum günü. Ailesi, arkadaşları ve sevenlerinden onunla ilgili hatıralarını, duygularını dinledik. Görüştüğümüz herkes ortak bir noktada birleşiyordu : "Kazım Koyuncu hayatı boyunca ezilenlerin ve mağdurların yanında olmaya çalışmış, Karadeniz'in hırçın ve inatçı yapısını, kişiliğine ve müziğine yansıtmıştı. Onun müziği bir yaşam biçimi, bir duruştu". Sanatçı duruşunun yanında devrimci kimliği ile de belleklere kazınan Kazım Koyuncu'nun Karadeniz'in hırçın ve inatçı yapısı, kişiliğinin ve müziğinin içine işlemişti. Kazım Koyuncu  26.07.2004 tarihinde www.kazimkoyuncu.com'da şu açıklamayı yapıyordu: "Şarkılar politikadan, kurumlardan, sistemden daha güçlüdür. Hayatın sonuna kadar kalabilirler, temizdirler ve birçok güzel şeye sebep olabilirler. İktidarlar, sistemler yıkılabilir, devirler değişebilir, şimdi dünyayı yönetenler kısa bir süre sonra, üstelik bütün kötülüklerine rağmen unutulabilirler" "Oğlum kuş olup gitti elimden"
İstiklal Caddesi'nden Taksim'e doğru çıkarlarken yaşadıkları bir anı babasını çok etkilemiştir. Bir anda simsiyah bir adam karşılarına çıkar. Adam adeta çamura batmış, elbiseleri kir pas içinde ."Canım Kazım" diyerek iki yanından öper Kazım'ı . Babası Kazım'ın vereceği tepkiyi beklerken Kazım da aynı heyecanla adamı öpmez mi. İşte Kazım böyleydi. Her insana sevgiyle yaklaşırdı. Çok öksürüyordu, son gelişinde evin merdivenlerini çıkamadı o zaman 'Ne olmuş benim oğluma?' dedim. Sordum, kimse bir şey demedi. Oğlum kuş olup gitti elimden...

Words: 1764 - Pages: 8

Premium Essay

The Comparison of Inner Conflicts of Nathanial Hawthorne’s Characters

...The Comparison of Inner Conflicts of Nathanial Hawthorne’s Characters By: Francisco Avilez ENC 1102 Nathaniel Hawthorne’s stories consist of individuals that suffer from inner conflicts that are caused by sin, pride, untested innocence, hidden guilt, perverse secrecy, cold intellectuality, and isolation. In his stories “The Minister’s Black Veil", “The Birth Mark” and “Rapaccini’s Daughter” all suffer from pride, perverse secrecy, and sin. In these tree stories, Hawthorn’s characters use science and mind control to manipulate their victims resulting from their obsession to be or act like God. Neither of his characters felt as if they have sinned or show any remorse for their victims or actions. In the Minister’s Black Veil”, a minister wears a black veil to prove a point to his congregation, but when he realizes the power he has gained from his community through his veil, he decides to never take it off, as a result, he crushes his future bride’s heart along the way (Emmett). In Hawthorne’s story “The Birth Mark”, a scientist is obsessed with his wife’s birth mark and considers it as an imperfection; he believes his wife has. In the story of “Rappaccini’s Daughter,” a scientist is obsessed with science, and as a result he destroys his beloved daughter’s ability to love, and her life. Nathaniel Hawthorn’s story, “The Minister’s Black Veil” the main character “Minister Mr. Hooper” wears a black veil that hangs from his forehead, hiding his face from the world. All that is...

Words: 1645 - Pages: 7

Free Essay

Stajer

...* Amerika Kurtuluş Savaşı'nın bir safhasında İspanya Sömürge Ordusu'nu tecrit edebilmek için Kübalı General Garcia'nın ordusuna talimat göndermek icabetti. Cumhurbaşkanı Mc Kinley, General Garcia'ya bir mektup yazdı. Mektubun süratle yerine ulaşması gerekiyordu. Başkomutanlık karargahında Garcia hakkında bilgi yoktu, neredeydi, nasıl gidilirdi, hepsi meçhuldü. Mektubu götürmeye Teğmen Rowan görevlendirildi. Teğmen Rowan mektubu aldı, torbasına koydu, gitti, döndü, tekmilini verdi. Garcia talimata uyacaktı. Teğmen Rowan mektubu alınca: "Bu Garcia da kimdir? Nerede bulunuyor? Oraya nasıl gidilir? Atla mı, trenle mi? Harcırahımı kim verecek? Arkadaşım Thomas ata daha iyi biner, onu gönderirseniz olmaz mıydı? Eşim biraz rahatsız, hem bu hafta izin sırasındaydım" demedi. Benim burada anlatmak istediğim, Teğmen Rovvan'ın dört gün sonra Küba kıyılarına ulaşmasının, ormanlara dalarak üç haftalık bir seyahati yaya olarak tamamlamasının, dağlarda ve ormanlarda Garcia'yı bulmasının hikayesi değildir. Burada anlatmak istediğim husus, bu adamın kişiliğinin her okula örnek insan modeli olarak tanıtılmasının gerekliliğidir. Dünyanın her yerinde. Allah'ın her günü, milyonlarca yöneticinin Garcia'ya gönderecek mektubu vardır. Öte yandan, gençlerin muhtaç oldukları bilgiler sadece bir dizi teoriler değildir. Kendilerinden istenen vazifeleri kendi iradeleri ile sonuçlandırma idrakine ve eğitimine de sahip olmalarıdır. Bugün en çok muhtaç olduğumuz budur. Hizmette fertlerin ilgisizliği ve bilgisizliği...

Words: 528 - Pages: 3

Free Essay

Doc, Pdf

...Datça'da Tatil |  Datça'ya Hoşgeldiniz...  Datça'ya  Dair Ne Varsa, sloganıyla DatcaLife.Com internet sitemiz yayına başlamıştır. Daha önce www.datcainfo.net olarak hizmet veren web sayfamız aynı şekilde fakat farklı bir arayüz ve daha zengin bir içerik ile sizlere hizmet vermektedir. Datça tanıtımının genel olarak bir çok içeriğini yansıtan ve bu sayede Datça Turizm'ine katkı sağlamak amacı ile kurulan web sayfamızda bir çok konu ve bilgileri rahatlıkla görebilirsiniz. Geniş bir fotoğraf albümünün de olduğu internet sitemizde aradığınız her şeyi rahatlıkla bulabilirsiniz. Yakın bir zamanda Datça Life Aylık Kültürel Dergimiz de yayın hayatına başlayacaktır. Özellikle Datça Turizm'i için katkı sağlayacağına inandığımız tanıtım sitemiz tüm içeriği ile kullanıcıların gerek reklam çalışmaları, gerek tatil rehberi açısından tüm hizmetlerimizden yararlanabilecektir. Üyelik hizmetleri sayfamızdan www.datcalife.com 'un size sağlayacağı avantajları detaylı olarak görebilirsiniz. Turizmin parlayan destinasyonu Datça, ziyaretçilerini barındırdığı benzersiz  değerlerle büyülemeye devam ediyor. Bilgi ve görsel şölenlerle sunulan, unutulmaz keyifli anların yaşanacağı bir keşif serüveni vaad ediyoruz sizlere...Sizin de Datça' yı keşfetmek için çok sebebiniz olacak. Çoğunluğunu Apart Otellerin oluşturduğu konaklama mekanlarının hemen hemen hepsi Datça'da yaz kış  yaşayanlar tarafından işletilmektedir. Misafir ağırlama konusunda Türk misafirperverliğinin ana öğesi olan itina ve hassasiyeti...

Words: 3064 - Pages: 13

Free Essay

Adsiz

...Aramak.. Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak.. Paslı teneke kutularda, küf ...kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak.. Belki bu şehirde değilsin.. Ne çıkar..? Seni arıyorum ya.. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken.. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı.. Beni bekliyorsun yada bir başkasını, bir başkasını.. Hiç gel demeyeceğim sana.. Aramak neredeyse ben oradayım.. Ayaklarım ne güne duruyor..? Yok yok birden karşıma çıkma.. Kaç saklan Seni aramak istiyorum.. Git bu şehirden haydi git.. Dağlara çık, o uzak dağlara.. Rüzgarların krallığında hüküm sür.. Baktın ki oraya da geldim, yine kaç.. Başını al açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı.. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter.. Seni arıyorum ya..! Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli.. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından.. Okyanus dalgaları üstünde bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli.. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı.. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı kavrulmalı.. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli.. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.. Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni.. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kağıt üzerine yapıştırmalıyım.. Saçların Sibirya’da olmalı dudakların Çin’de...

Words: 454 - Pages: 2

Free Essay

Kalprepf

...bahsetmekte, Abdülhamid’in yaptıklarını karakteriyle bağdaştırarak ne kadar önemli bir lider ve insan olduğu okuyucuya aşılanmakta. Konu başlarında yazan önemli söz ve şiirler olsun, yapılan alıntılar verilen örnekler olsun, okuyucuyu sıkmamak adına önemli detaylar olduğunu düşünmekteyim. Ve yazar bu saydıklarımı eserine ustaca yerleştirmesini bilmiş. Arada bir günümüzle bağlantı kurarak da bize .’’kurtlarla’’ dansın bugünde devam ettiğini aktarmakta ancak siyasete kaymadığını özellikle belirtmek isterim. İkinci kısımda ise şahsiyeti ele alınmış. Bu bölümde devlet adamlığı sıfatı bir kenara bırakılmış. Kendisinin büyük bir Victor Hugo hastası olduğu, Sherlock Holmes’in serisinin sıkı bir takipçisi olduğu, ilim adına Pasteur’e gönderdiği gibi güzel bilgiler yer almakta. Ayrıca Türkçe konusundaki hassasiyeti, insanlara hitap şekli ve günlük hayatında saklı kalan özelliklerini de anlatmakta lâkin bu kısımlar bende okuma merakı uyandırmadı ve bir an önce okuyup geçmek istedim. Ama aradaki geniş bilgi kutuları için aynı şeyi söyleyebilmek pek mümkün değil. Yazarın o monoton üslubundan sonra gelen o kutular, kitabı fırlatmamam için frenleyici görevini üstlendiler. Gerçekten de yazar kendini bu konuda geliştirmeli. Üçüncü kısımda ise ‘‘Kurtlarla Dans’’...

Words: 516 - Pages: 3

Free Essay

Capadocia

...KAPADOKYA 001 BÖLGENİN COĞRAFİ OLUŞUMU 1. Kapadokya bölgesi, dünyada doğa ile tarihin muhteşem bir şekilde bütünleştiği ender yerlerden biridir. 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasan ve Güllü Volkanik Dağları’nn püskürttüğü lav ve küller, 10.000 km2lik bir alanda yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Ancak, yağmur, kar ve rüzgâr yumuşak tüf tabakasını aşındırıp, bazalt kayayı, üstte şapka gibi bırakarak, bir koni biçimine soktu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı: "Peri bacası". Bazalt örtüsü olmayan tüf tabakları ise, erozyonla vadilere dönüştü. Daha sonraları insanın el emeği ve duygusu işe koyuldu. Konik tepeler ve kaya yüzeyleri oyularak, kilise ve şapel olarak biçimlendirildi. Hıristiyanlık döneminde, Kiliseler ve şapellerin içi İncil’den alınan sahnelerle süslenmiştir. Böylece bu bölgede yöresel İkonografi ve Freskler oldukça gelişmiştir. 2. Kapadokya'daki ticaret ve kaynaklar oldukça iştah açıcı olduğundan, bölge geçmişte birçok kez işgale, saldırıya ve yağmaya maruz kalmıştır. Bu tip saldırılardan kendilerini koruyabilmek için bölgenin yerel halkı girişi gizlenebilen mağara ve oyuklarda yaşamayı seçmiştir. Böylece ortaya Yeraltı Şehirleri gibi korunaklı ve güvenli sayılan yerleşim alanları çıkmıştır. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan volkanik taş, yörenin yapısından dolayı yumuşak olduğundan rahat işlenebilmekte, ancak hava ile temas ettikten...

Words: 3740 - Pages: 15

Free Essay

Vitreon

...İsmail Tugay Güzel 16.02.2016 21504022 MBA 542Spring 2016 Assignment I Vitreon Corporation: The Hyalite Project 9-607-031 This case brings forth issues about process yields and productivity. Productivity is simply a measure of how much output(s) one gets out of given input(s). You may find more information on how to measure and use productivity in your mandatory and recommended textbooks. To prepare for the case, consider the following assignments. Q1. What is the crisis at Vitreon? What are the root causes of this crisis? The main problem at Vitreon is the inefficiency of Hyalite manufacturing process. After 5 years they couldn’t be able to meet the demand because of their inefficient production at Fontana plant. One of the root causes is the Fontana plant organization. According to the team the organization of the plant has some problems. Moreover, the plant manager, MacIntosh, is stubborn about not cooperating with M&E Project. That also causes problems too. Secondly, the disagreement between Andrew and MacIntosh causes problem remain unsolved. Another cause is the misallocating of engineering resources among various Vitreon’s plants. There had been a change between plants and some experts moved from Fontana plant to Spoken plant. Hence, there is a lack of experience on people work in Fontana plant. Q2. As Michael Andrews, how would you resolve this crisis? First, I would start with changing the organization including the plant...

Words: 314 - Pages: 2

Free Essay

Fgsjj

...Erasmus Değerlendirme Yazısı Erasmus Hayat Boyu Öğrenim programına Celal Bayar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Uluslar arası Ticaret öğrencisi olarak 2011-2012 akademik yılı güz döneminde Almanya’nın Ingolstadt şehrinde, Fachhochschule Ingolstadt adlı okulda 5 (beş) ay süre ile katıldım. Bu program süresince gerek akademik kariyerim gerekse sosyal yaşantım açısından çok önemli tecrübeler edindim. Bulunduğum ülkenin kültürünü ve insanını yakından tanımış bulundum. Kendi kültürümü ve ülkemi orada en güzel şekilde tanıtmaya çalıştım. İngilizcemi çok daha akıcı hale getirdim. Bunun yanı sıra başlangıç seviyesinde olan almancamı bir üst seviyeye taşıdım. Avrupa’daki eğitim ve hayat standartlarını gözlemledikten sonra, lisans eğitimimi tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimim için Avrupa’daki okulları araştırmaya ve bu okullardan birinde eğitimime devam etmeye karar verdim. Yurtdışında yabancı olarak yaşamanın ve insanlarla iletişim kurmanın kazandırdığı sosyal yaşam tecrübesi, kişisel gelişimime çok önemli katkılarda bulundu. Birçok uluslararası dostluklar kurdum ve bu benim kendime olan özgüvenimi artırdı. Her yönüyle Erasmus programına katılmadan önceki durumuma göre pozitif yönde gelişim gösterdiğime inanıyorum. Erasmus değişim süreci kapsamında, gerek gitmeden önce gerek orada yaşarken ve eğitim görürken gerekse dönerken en küçük bir problemle dahi karşılaşmadım. Eğitim gördüğüm okulun öğretim görevlileri çok yardımsever ve cana yakın...

Words: 254 - Pages: 2

Free Essay

Student

...Özgeçmiş KİŞİSEL BİLGİLER ÖZGE SARIZEYBEK Topçu Asım Mah 3505 Sokak No:51/4, 45010 MANİSA (Türkiye) 5548491962 ozgesarizeybek@gmail.com Cinsiyet Kadın | Doğum Tarihi 24/02/1993 | Uyruk Türk BAŞVURULAN İŞ Chemical engineer İŞ DENEYİMİ Chemical engineer -POLİNAS PLASTİK SANAYİ AŞ' de üretim, kalite kontol ve AR-GE bölümlerinde yaptğım staj -TÜPRAŞ üretim staji EĞİTİM VE ÖĞRETİM 19/09/2011–Devam ediyor Kimya Mühendisi Ege Üniversitesi-Kimya Mühendisliği Bölümü, İzmir (Türkiye) KİŞİSEL BECERİLER Ana dil(ler) türkçe Yabancı diller ANLAMA KONUŞMA YAZILI ANLATIM Dinleme ingilizce Okuma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım C1 C1 B1 B1 C1 Ege Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İngilizce Birimi-Konuşma Kursu Seviyeler: A1 ve A2: Temel Seviye Kullanıcı - B1 ve B2: Orta Seviye Kullanıcı - C1 ve C2: İleri Seviye Kullanıcı Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Programı İletişim becerileri -Kimya mühendisliğinde sıklıkla yapılan grup çalışmalarından edindiğim takım çalışma becerisi, -Değişken ortamlara uyum becerisi, -Problem çözümü ve iyi iletişim kurma becerisi, -Araştırma ve planlama becerilerisi Organizasyonel/ yönetimsel beceriler -Yeni fikirler geliştirebilme, -Detaylar üzerinde durabilme, -Grupları yönetebilme, -Stres yönetiminde başarılı olma Dijital becerisi KIŞISEL DEĞERLENDIRME Bilgi işlem 23/4/16 İletişim İçerik oluşturma © Avrupa Birliği, 2002-2016 | http://europass...

Words: 333 - Pages: 2

Free Essay

Story

...BÖLÜM-3 ATEŞ OLMAYAN YERDEKİ DUMAN 17 Mart Cumartesi Saat 23.15      Kabil şehir dışındaki güvenli bir evde… KİT ekibinden çoğu kişinin bilinmeyen, resmiyette kendilerine ait olmayan, gizli işler için kullandıkları mekanları vardı. Bunlara kendi aralarında güvenli ev diyorlardı. Kabil’in güvenli evi ahşaptandı. Cem’in eğitim için gittiği eve benziyordu ama daha çok eşya vardı. Evdeki kasetçalara bir kaset koydu. Bir opera şarkısı çalmaya başladı. “Habanera” (Müzik linki için yoruma bakınız) Çağıracağı iblis için kullanacağı işkence aletlerini hazırladı. Çağıracağı noktaya bir su çemberi çizdi. Ayrıca iblis gelince hareket edemesin diye farklı bir büyü daha yaptı. Sonra daha önce su çemberine yakalayıp da azat ettiği bir iblis çağırdı.    “Yine mi sen .rospu çocuğu!”    “Düzgün konuş lan! Seni çağırdığım yere dikkat et. S.kerim belanı kimsenin ruhu duymaz.”    “Haklarım var.”    “Sokarım hakkına. Burada senden ve benden başka kimse yok. Bizim abidik gubidik siyasetçilerimizle aranız iyi diye seni öldürmem mi sanıyorsun?”    “Burası neresi?”    “Bülbül yuvası.”    “Bülbül yuvası ne?”    “Senin gibi kargaların bülbül gibi öttüğü yer. Sana birkaç soru soracağım eğer cevabını vermezsen seni önce s.ker sonra öldürrüm.”    “Bedelini ödersin…” Kabil, iblisin bir kolunu kopardı ve açtığı yaraya tuz bastı. İblis acıyla bir çığlık attı.    “Bağırma!”    “Tamam ne istersen söyleyecem.”    “Gözü parlamayanlar ne?”    “Nasıl yani?”    “Lan oğlum ortalıkta gözü sizinki gibi...

Words: 18417 - Pages: 74