Free Essay

Adsiz

In: Social Issues

Submitted By nststn
Words 454
Pages 2
Aramak.. Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak.. Paslı teneke kutularda, küf ...kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak.. Belki bu şehirde değilsin.. Ne çıkar..? Seni arıyorum ya.. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken.. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı.. Beni bekliyorsun yada bir başkasını, bir başkasını..
Hiç gel demeyeceğim sana.. Aramak neredeyse ben oradayım.. Ayaklarım ne güne duruyor..? Yok yok birden karşıma çıkma.. Kaç saklan Seni aramak istiyorum..
Git bu şehirden haydi git.. Dağlara çık, o uzak dağlara.. Rüzgarların krallığında hüküm sür.. Baktın ki oraya da geldim, yine kaç.. Başını al açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı.. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter.. Seni arıyorum ya..!
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli.. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından.. Okyanus dalgaları üstünde bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli.. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı.. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı kavrulmalı.. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli.. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı..
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni.. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kağıt üzerine yapıştırmalıyım.. Saçların Sibirya’da olmalı dudakların Çin’de.. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı.. Ellerin İtalya’da bir heykelin elleri.. Bulursam seni parça parça bulmalıyım.. Yine de bir yerin eksik olmalı.. Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım..
Ayrılık diye bir şey yok.. Bu bizim yalanımız.. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.. Şimdi nerdesin..? Ne yapıyorsun..? Güneş çoktan doğdu.. Uyanmış olmalısın.. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi..? Öyleyse ayrılmadık..
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz..!
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.. Önce beklemekten.. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.. İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın..
Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini..
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, kanunlara saygı göstermesini, insanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun..
Ya o..? Ya o..? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yaşamaktan.. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık..Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan.. İşte yaşamak maceramız bu..
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak ve yaşayıp beklerken ölmek..!
Özleme bir diyeceğim yok.. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası..
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, yaşantımız özlemlerle güzel..
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.. Bir ışığı var.. bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz..
Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; seni özlediğim içindir.. Beklemenin korkunç zehiri öldürmüyorsa beni; seni özlediğim içindir.. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, yine seni özlediğim içindir..
Seni bunca özlemesem; bunca sevmezdim ki..!…

Similar Documents

Free Essay

Engineering

...-Aa posteriori distribution a priori distribution A.C. pulse abandoned connection abbreviated address calling abend aberration abnormal end abnormal reflection abnormal termination abort sequence abort, to aborted connection absolute code absolute delay absolute error absolute error of measurement absolute instruction absolute instrument absolute pressure absolute stability of a system absolute system of electrical units absolute-value device absolutely stable system absolutely summable absorb, to absorbant absorbing state absorption cross-section absorption loss absorption modulation absorption absorption spectrum absorption trap absorptive attenuator abstract abstract symbol abstract syntax tree abstraction AC AC/DC converter accelerate, to accelerated test accelerating relay acceleration of gravity sonsal dağılım önsel dağılım almaşık akım darbesi yarıda kalan bağlantı kısa numarayla arama olağandışı sonlanma sapınç olağandışı son olağandışı yansıma olağandışı son durdurma dizisi (bitirmeden) durdurmak yarıda kalan bağlantı makina dilindeki kod, mutlak kod mutlak gecikme mutlak hata mutlak ölçüm hatası makina dilindeki komut, mutlak komut mutlak ölçü aleti mutlak basınç bir dizgenin mutlak kararlılığı elektrik birimlerinin mutlak sistemi mutlak değer aygıtı mutlak kararlı dizge mutlak toplanır soğurmak soğurgan soğurucu durum etkin soğurma alanı soğurum yitimi enerji soğurum kiplenimi soğurulma, soğurum soğurum izgesi soğurum tuzağı soğurgan zayıflatıcı 1) öz; 2) soyut soyut...

Words: 38690 - Pages: 155

Free Essay

Books

...Sevin için Ural’ın hatırasına 5 İçindekiler Önsöz / Ömer Madra 9 Geleceği Elinden Alınan Adamın Geçmişi de Elinden Alınacak Diye Korkuyorduk / Enis Batur 13 SONUN BAŞLANGICI 17 YAYIMLAYICININ AÇIKLAMASI 21 Birinci Bölüm 23 İkinci Bölüm 243 Üçüncü Bölüm 439 Dördüncü Bölüm 547 TURGUT ÖZBEN’İN MEKTUBU 717 7 ÖNSÖZ Şaksiper Kimdir, Eseri Nedir? Yıllar önce yayımlanmış bir broşürün adıydı bu. Ne yazık ki artık adını hatırlayamadığım müellifi, ünlü İngiliz yazarını şöyle 15-20 sayfalık küçük ama yoğun bir broşürle anlatıyordu. Kitapçığın kapağında “Şaksiper”in resmi bile vardı. Oğuz Atay’ın hayatını ve eserlerini kapsayan bir önsöz yazmak çabası da işte bu “adsız” araştırmacınınki kadar acıklı ve tuhaf görünüyor bana. Zaten Oğuz Atay’ın kendisi de, pek çok kurumun yanı sıra “önsöz”leri tefe koyup yerlebir etmişti. Biraz sonra ayrıntısıyla okuyacağınız gibi, Tutunamayanlar’da şöyle diyor meselâ: “‘Hayatı ve eserleri’. Hiç bıkmıyorum bunları tekrar tekrar okumaktan. Yazarın her kitabını okurken ‘Hayatı ve Eserleri’ yeniden karşıma çıkıyor. Bir daha, bir daha okuyorum. Sanki önceden ‘Hayatı ve Eserleri’ni bilmiyormuş gibi yapıyorum: yeni baştan heyecanlanmak için. Yalnız, yazarlar arasında bir birlik bulunmaması beni yoruyor. Hiç olmazsa önsözleri yazanlar, yılda bir kere toplanmalı ve aralarında ortak esaslar tespit etmeli. Bugünkü durum esef verici. Bakıyorsun bir yazar, çok zor birleştiriyor kelimeleri. Bir türlü cümleleri kuramıyor. Öyle diyor önsöz amca. Geçer karatahtanın...

Words: 162885 - Pages: 652