Free Essay

Doga

In:

Submitted By megandanaher100
Words 420
Pages 2
Native Americans and Jamestown colony comparing: The Native Americans and the European settlers of Jamestown really did not have much in common, mostly because of the way that the Native Americans treated the land. Native Americans used every resource of the land wisely and carefully. If they hunted a deer, they would every ounce for that deer for something. But whereas, a European might only use the parts that they needed, and throw out the rest. By that time the Europeans were very high in knowledge and technology, and only some Native American groups in the North had the same tools as the Europeans had. The settlers had guns and metal tools that made life a bit easier. Oh, a bit about the lands that the Native Americans and new settlers shared, the native Americans protected their land, they didn’t cut down many trees. For, their religion taught them to care for nature and they might have a better afterlife. Whereas the Europeans of Jamestown; they had religions of Christianity but they didn’t practice their faith (in my eyes) towards nature and the Native Americans.
Pocahontas:
We all know the Disney version of what happened to Pocahontas… But what really happened??? ‘Pocahontas’ was her childhood nickname and it’s translated to ‘little wanton’ meaning she was playful and outgoing and hard to control. When she was born she had stayed with her mother, until she was of school age did she go to live with her father. When she was about 10 she heard of this colony. She went to visit and brought plenty of food with her. But when she heard of John Smith being dead, she stopped visiting them with food… That time was known as the starving time… But the fact of the matter was that John wasn’t dead, his leg was just badly burned in a gunpowder explosion so he had been taken back to England for recovery. Several years had past with no sign of her… Ralph Hamor had heard that she had married one of Powhatan’s chiefs. So, Captain Argyle decided to kidnap her so they could trade her back to Powhatan for concessions. While she was in captivity, she was taught how to be a Christian and while she was there a man by the name of John Rolfe fell in love with her and her with him. Pocahontas was converted to Christianity, and married Rolfe in 1614. Their marriage brought peace to the Native Americans and the Europeans for years to come….

Similar Documents

Free Essay

Mudurnu

...Hahahahahah ı was joke «Bilimin, bu hem fikirsel, hem de pratik zenginliğin gelişimi, içinde insanın üretim güçlerinin, yani zenginliğin gelişmesinin meydana çıktığı yanlardan, biçimlerden yalnızca biridir.»  Başlangıçta insanın pratik faaliyetleriyle sarmaşmış olan teorik faaliyet, bedensel çalışma ile zihinsel çalışmanın birbirinden ayrılmasından sonra, toplumsal işbölümünün özel bir alanı olup çıkmış, -özellikle kapitalizmin ilerlemesiyle- büyük bir gelişim göstermiş ve sosyalist toplumda daha kapsamlı, özgül bir yer kazanmıştır. Bedensel çalışma ile zihinsel çalışma arasındaki karşıtlık, uzlaşmaz çelişkiler taşıyan sınıflı toplumlarda, bilimin emekçi kitlelerden kopmasına yol açar ve egemen sınıfların elinde, sömürüyü yaygınlaştıran ve sınıf egemenliğini pekiştiren bir araç olur. Kapitalist toplumda, işçilerin, maddi üretim sürecinin teorik öğeleriyle (bilim) bağları kopmuştur ve bu öğeler, onların sömürüsünü artıran ve sınıf tahakkümüne elveren, onlara yabancı bir güç biçiminde ortaya çıkar. Çalışma ile bilimin böylece birbirinden koparılıp uzlaşmaz bir şekilde karşı karşıya gelmesi, ancak sosyalist toplumda üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin son bulmasıyla ortadan kalkar. Sosyalist toplumda bir yandan çalışma ile bilim, öbür yandan teorik ve pratik faaliyet ile bilim gitgide birbirine yakınlaşır ve aralarındaki uzlaşmazlık son bulur ve bilim, işçi sınıfının çalışmasında üretkenliğini artıran, bireyleri geliştiren ve sosyalist toplumun planlı olarak kurulmasını...

Words: 1905 - Pages: 8

Free Essay

Maths and Economics

...Paragrf İşte iktisat biliminin matematikselleştirilmesinin ve buna karşı çıkışın neden ve sonuçlarının irdelendiği bu çalışmada öncelikle, bilim - bilim kimliği üzerinde durularak bilimsel sınıflandırmadaki metodolojik tartışmalar ele alınmış iktisadın bilimsel sınıflamadaki yeri ve sosyal gerçekliğin tahlilindeki yeterliliği irdelenmeye çalışılmıştır.Daha sonra neo-klasik iktisat tekeli ve matematiksel modelleme yöntemleri bağlamında iktisat bilimine yöneltilen eleştiriler incelenerek iktisadın tutuculuktan uzak kalması ve çoğulcu olması gerektiği üzerinde durulmuştur. İktisat eğitimi verilirken de geleneksel iktisatçıların metodolojik muhafazakârlığının dışında kalınması, yalnızca matematik ve nicel yöntemler (istatistik, ekonometri) ya da yalnızca insan davranışı, toplumsal ve tarihsel boyutun önemsenmemesi gerektiği belirtilmiştir. I- Nitekim ilk matematiksel iktisatçı olan Walras’ın fizikten alınan, bireysel tercihlerin iktisadi sistemin dışında (dışsal olarak) biçimlendiği ve iktisadi etkileşimlerden etkilenmediği temeline dayalı genel denge analizi bunun açık bir örneğini oluşturmuştur. Walras kendi ideolojik çizgisinin şekillendirdiği toplum ve düzen varsayımını matematiksel olarak ispat etmeye çalışmıştır. Böylece nesnel matematiksel analize ideolojik bir işlev yüklenmiştir (Kara, 2001:31). Aslında iktisatta matematiğin kullanımı Walras’tan daha öncesine uzanmaktadır. Ancak asıl gelişme 1950 sonrasında ortaya çıkmış ve matematiğin iktisatta kullanımı beklenenden...

Words: 455 - Pages: 2

Free Essay

Jojrwor

...confusing, you may need to add or subtract words or rearrange them to make the ideas smooth and clear. 1. Delete "a lot," "very," "really," "many," and "pretty." You may exchange these for other more descriptive words. Use a thesaurus if needed. 2. Change "thing" (or any word with "-thing" in it) and "stuff" to more specific ideas. 3. Change the words "you, your, yours, I, me, my, mine" to third person - "he, she, they, them" or a person's name. 4. Change the word "there" to the subject or a concrete idea later in the sentence by:  a) moving the subject or idea to the front of your sentence and b) choosing a stronger verb. Examples: There was a dog in the yard.V: was (boring verb)S: Who or what was? – dogA dog was barking in the yard (was barking = stronger verb)The yard harbored a dog. (harbored - stronger verb) | There should be more time during passing periods.V: should be (boring verb)S: Who or what should be? – timeTime should be increased during passing periods. (should be increased = stronger verb)Passing periods need to be longer.  (need - stronger verb) | 5. The verbs "am, is, are,...

Words: 359 - Pages: 2

Free Essay

Dogs

...similar is that they are the most popular pets in the world. They ordinarily remain loyal to considerate masters, and because of this they have been called man’s best friend. A dog fits easily into family life. When a master tells a dog that it is good, the animal happily wags its tail. But when a master scolds a dog, it skulks away with a sheepish look and with its tail tucked between its legs. Some dogs can herd animals in a farm, and some of them can also serve as watch dogs, or even as playful family pets. Dogs are even trained as guard dogs in peacetime by the U.S. Army and other military services. Because of their keen sense of smell, the police at times to track down escaped prisoners use dogs. Law enforcement agencies also rely on the dog’s acute sense of smell to uncover illegal drugs. And specially trained dogs serve as the “eye” of the blind, guiding steps of their sightless masters around obstacles and hazards. However there are some characteristics that make the Basset Hound, Chihuahua, and the Pit Bull different from each other. First lets begin with the Basset Hound. The Basset Hound possesses in marked degree those characteristics, which equip it admirably to follow a trail over and through difficult terrain. It is a short - legged dog, heavier in bone, size considered, than any other breed of dog, and while its movement is deliberate, it is in no sense clumsy. In temperament it is mild,...

Words: 348 - Pages: 2

Free Essay

Capadocia

...KAPADOKYA 001 BÖLGENİN COĞRAFİ OLUŞUMU 1. Kapadokya bölgesi, dünyada doğa ile tarihin muhteşem bir şekilde bütünleştiği ender yerlerden biridir. 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasan ve Güllü Volkanik Dağları’nn püskürttüğü lav ve küller, 10.000 km2lik bir alanda yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Ancak, yağmur, kar ve rüzgâr yumuşak tüf tabakasını aşındırıp, bazalt kayayı, üstte şapka gibi bırakarak, bir koni biçimine soktu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı: "Peri bacası". Bazalt örtüsü olmayan tüf tabakları ise, erozyonla vadilere dönüştü. Daha sonraları insanın el emeği ve duygusu işe koyuldu. Konik tepeler ve kaya yüzeyleri oyularak, kilise ve şapel olarak biçimlendirildi. Hıristiyanlık döneminde, Kiliseler ve şapellerin içi İncil’den alınan sahnelerle süslenmiştir. Böylece bu bölgede yöresel İkonografi ve Freskler oldukça gelişmiştir. 2. Kapadokya'daki ticaret ve kaynaklar oldukça iştah açıcı olduğundan, bölge geçmişte birçok kez işgale, saldırıya ve yağmaya maruz kalmıştır. Bu tip saldırılardan kendilerini koruyabilmek için bölgenin yerel halkı girişi gizlenebilen mağara ve oyuklarda yaşamayı seçmiştir. Böylece ortaya Yeraltı Şehirleri gibi korunaklı ve güvenli sayılan yerleşim alanları çıkmıştır. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan volkanik taş, yörenin yapısından dolayı yumuşak olduğundan rahat işlenebilmekte, ancak hava ile temas ettikten...

Words: 3740 - Pages: 15

Free Essay

Ab Çevre Politikalari

...GİRİŞ Kaynakların, enerji ve maddelerin kullanımını giderek arttırmakta buna bağlı olarak dünya üzerindeki kaynaklar azalma hatta yok olma noktasına gelmekte ve insan eliyle yaratılan kirliliğin tabiata ve çevreye verdiği zararın boyutu her geçen gün artmaktadır. Son yıllarda yaşanan sosyal ve iktisadi boyuttaki gelişmeler ve sonucunda oluşan çevre sorunları insanların yaşam standartlarını dolayısıyla refah ve mutluluklarını etkilemekte Avrupa birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke bu sorunların çözümü, bireylerin sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlamak, çevre değerlerinin korunmasına katkıda bulunmak vb. amaçlarla çevre politikaları geliştirmektedir. Avrupa birliğini kuran anlaşmalarda daha önce gündeme gelmeyen ‘’ÇEVRE’’ konusu; Özellikle 1970’li yıllarda çevre sorunlarının artması ve siyasal sınır tanımaması gibi nedenlerle birliğin gündemine alınmış, 1987 yılında yürürlüğe giren tek senette politika alanı olarak kurucu anlaşmaya dahil edilmiş ve 1992 Maastricht anlaşması ile birlik tarafından bu konuya politika statüsü verilmiştir. Bu çalışmada ilk olarak Avrupa birliğinin ortak bir çevre politikası oluşturmasında etkili olan nedenler, çevre politikasının hedefleri, politika oluşturmada dayanak olarak alınan ilkeler, Avrupa Birliği çevre politikası ve çevre hukukunun amaçları ve ağırlık noktalarını kapsayan ‘’Eylem Programları’’ ele alınacaktır. Çalışmanın ilerleyen bölümlerinde ise Avrupa Birliği’ne tam üyeliği kabul edilen ve 2005 yılında müzakerelere başlanan...

Words: 7249 - Pages: 29

Free Essay

Sacred Geometry

...Beden Geometrisi İnsan yaşamı, kadının rahminde başladığında, aslında bir cisim değilken bile geometrik şekli mevcuttur. Aslında, bütün yaşam formlarının, ağaçlar, bitkiler, kediler, köpekler gibi aynı geometrik ve yapısal şekilleri olduğu gibi insanında kadının rahminde mikroskobik bir biçimde bir yapısı söz konusudur. Aslında bütün yaşam formlarının bir geometrik yapısı olmasına rağmen, bunlar çıplak gözle görülebilecek bir şekilde değillerdir. Bu geometrik şekillerle ilişkileri anlamak sadece insanın sol beyni ile yaşamı bir bütün olarak algılamasının ötesinde elektromanyetik yapısal şekillerin bizim vücudumuzun etrafında olduğunu anlamanın da ilk adımıdır. Bilinen her yaşam bir küre biçimindedir. İnsan yaşamı kadının yumurtalığında başlar ve yumurtalık bir küre şeklindedir. Örneğin bir tavuğun yumurtasını ele alın. Kabuğun içinde tam bir küre şeklinde bir yumurta mevcuttur. Eğer siz bunu uzun süre haşlayıp kabuğunu soyarsanız mükemmel bir küre şekli ile karşılaşacaksınız. Kısacası, hepimiz birer küreden meydana geldik. Yumurta hücresi zarının üzerinde bulunan saydam yapılı tabaka mevcuttur ve bu da bir küre şeklindedir. Bu zarın içinde akışkan halde bulunan, tıpkı tavuk yumurtası gibi, yeni döllenmiş yumurtada erkek ve dişi nüvelerden her biri bulunmaktadır ve bunlar 22+1 tane kromozom içermektedirler. Bu kromozomların yarısı insan vücudunu şekillendiren kromozomlardır. Ve bu döllenmiş yumurtadaki nüvelerde küre şeklindedir. Yumurtlama döneminde yumurtalıktan salınan...

Words: 669 - Pages: 3

Premium Essay

Dogs

...Domestic dogs inherited complex behaviors from their wolf ancestors, which would have been pack hunters with complex body language. These sophisticated forms of social cognition and communication may account for their trainability, playfulness, and ability to fit into human households and social situations, and these attributes have given dogs a relationship with humans that has enabled them to become one of the most successful species on the planet today.[22]:pages95-136 The dogs' value to early human hunter-gatherers led to them quickly becoming ubiquitous across world cultures. Dogs perform many roles for people, such as hunting, herding, pulling loads, protection, assisting police and military, companionship, and, more recently, aiding handicapped individuals. This impact on human society has given them the nickname "man's best friend" in the Western world. In some cultures, however, dogs are also a source of meat.[23][24] Early roles Wolves, and their dog descendants, would have derived significant benefits from living in human camps—more safety, more reliable food, lesser caloric needs, and more chance to breed.[25] They would have benefited from humans' upright gait that gives them larger range over which to see potential predators and prey, as well as color vision that, at least by day, gives humans better visual discrimination.[25] Camp dogs would also have benefitted from human tool use, as in bringing down larger prey and controlling fire for a range of purposes...

Words: 1607 - Pages: 7

Free Essay

Fashion Channel

...Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi www.esosder.org ISSN:1304-0278 Güz-2007 C.6 S.22 (247-258) BAŞARILI ŞLETMELER N SOSYAL SORUMLULUK KAVRAMINA BAKIŞ AÇISI VIEWING SUCCESSFUL BUSINESS AT THE CONCEPT OF SOCIAL RESPONSIBILITY Dr. Abdurrahim EMHAN emhan68@yahoo.com ÖZET Günümüzde işletmelerin öneminin giderek artması ve toplum içinde vazgeçilmez bir kurum haline gelmeleri sebebiyle bir takım sorumluluklar üstlenmesi gerekir. Çünkü işletmelerin toplumun diğer sosyal, siyasi, bilimsel ve teknolojik kurumlar üzerinde önemli etkileri görülmektedir. Bu durum işletmelerin toplum içinde bir takım sorumluluklar üstlenmesi de zorunlu hale getirmiştir. şletmeler için kalite ve düşük maliyet kadar, sosyal sorumluluklara ve ahlaka uygun faaliyet göstermek de rekabet edebilmenin önemli bir koşulu haline gelmeye başlamıştır. Sorumsuz bir şekilde üretim yapan ve çevreyi tahrip eden kuruluşların neden olduğu su kirliliği, hammadde kaynaklarının israfı, yeşil alanların tahrip edilmesi, küresel ısınma vb gibi çevresel sorunlar dünya yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemiştir. Günümüzde toplumunun tamamında, yaşadığımız ekolojik çevrenin bozulmasına karşı genelinde oluşan hassasiyetlerden dolayı işletmeleri çevre konusunda duyarlı hale getirmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal sorumluluk, SA 8000, ISO14000. ABSTRACT So the companies importance has gone up and become an indispensable foundation for society, they should take on some responsibilities. Because very important effects of companies...

Words: 3159 - Pages: 13

Free Essay

Swiss Radikal / Isviçre Radikal: Makale Incelemesi

...Swiss Radikal / İsviçre Radikal: MAKALE ELEŞTİRİSİ Selin ÖZTEKİN 2012 ÖZET Richard Hollis kaleme aldığı makalesinde, Modernist grafik tasarımın en ilgi çeken öncülerinden biri olarak kabul edilen Theo Ballmer’in başarısının altında yatan gerçeklere belli bir ölçüde değinerek hayatını iki bölümde anlatmaya çalışmıştır. Makalenin ilki bölümünde Teo Ballmer’in doğumunu takiben öğrencilik hayatı ve bu süreçte yaratıcılığına katkıda bulunmuş unsurlar, değerli hocaları ve tasarımcılardan bahsedilmiştir; Makalenin ikinci kısmında ise Ballmer’in tasarım hayatının başlangıcı ve sonrası , hem bir fotoğrafçı hem harf tasarımcısı olarak yaptıkları ve özellikle de çok ses getiren propaganda afişlerine ve bu afişlerde değindiklerine dikkat çekilmiştir. Swiss Radikal / İsviçre Radikal: Makale İncelemesi Makale’ nin yazarı Richard Hollis yazısına ‘İster ticari olsun isterse siyasi Teo Ballmer’in başarısının altında ustalık, mükemmeliyetçilik ve tutku yatar sözleriyle başlamaktadır. Richard Hollis, Modernist grafik tasarımın kahramanlarından biri olarak kabul edilen Theo Ballmer’in (1902-65), 1920 ile 30’lu yıllar arasında ürettiği posterlerin şöhreti’nin, Ballmer’in hem fotoğrafçı, hem bir harf tasarımcısı, bir öğretmen ve işlek bir tipograf olarak imza attığı başarıları gölgede bıraktığını düşünmektedir. Yazara göre, Ballmer’in kariyeri hakkında yapılan en kısa açıklamalarda onun bir Bauhaus öğrencisi olduğu belirtilir ve Aslında Bauhaus’a gittiğinde Ballmer, kendisini...

Words: 1532 - Pages: 7

Free Essay

Yenileşme Dönemi

...11.sınıf Türk Edebiyatı Ders Notları YENİLEŞME DÖNEMİ www.edebiyatogretmeni.net Osmanlı Devleti'ndeki yenileşme hareketleri 17. yüzyılın sonundaki Karlofça Antlaşması (1699) ile başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu, 17. yüzyıla dek dünyanın büyük devletlerinden biriydi. Ancak bu yüzyılın sonlarında ülke küçülmeye başladı. Karlofça antlaşmasıyla başlayan toprak kaybı, devlet adamlarını derin derin düşünmeye yöneltti. Toprak kayıplarının nedeni ordunun savaş alanlarında yenilmesiydi. Bu tespit, olgunun bir yüzünü, askerî yönünü dışa vuruyordu. Oysa sadece askeri örgütler değil devletin çeşitli kurumlan çağın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaşmıştı. Ancak bunu görmek isteyenlerin sayısı son derece azdı. O nedenle Osmanlı İmparatorluğundaki çağdaşlaşma hareketi askerî alanda başlatıldı. Amaç imparatorluğu eski gücüne kavuşturmaktı. Tanzimat devrine gelinceye kadar ülkede bazı yenilik hareketlerine girişildi. Ancak bunlar planlı programlı çalışmalar olmadığı için, sadece yeniliği başlatan devlet adamının yaşamıyla özdeşleşti. Yenilikçi kişinin ölümü ile yenilikler de ortada kaldı. Paris ve Londra elçiliklerinde bulunmuş olan Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat Dönemi olarak tarihe geçecek bir olayı başlatmıştır. 3 Kasım 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı verilen bir belgeyi devlet ileri gelenlerinin, yabancı elçilerin, halkın önünde okumuştur. "Tanzimat ", düzenlemeler demektir. Her alanda düzenlemeler yapılacağının duyurulduğu bu...

Words: 7923 - Pages: 32

Free Essay

Swot Analysis

...1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi BÖLÜM 4. SWOT (GZFT) ANALİZİ 346 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı Raporu Dördüncü Bölüm – SWOT (GZFT) Analizi SWOT (GZFT) analizi, incelenen konunun güçlü ve zayıf yönlerini belirlemekte ve dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri saptamakta kullanılan bir tekniktir. SWOT (GZFT) analizinden amaçlanan; iç ve dış etkenleri dikkate alarak, var olan güçlü yönler ve fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacak, tehditlerin ve zayıf yanların etkisini en aza indirecek plan ve stratejiler geliştirmektir (Şekil 4.1). Planlama alanında kontrol edilebilen etkenler ile kontrol dışında olan ve belirsizlik oluşturan etkenlerin analizi, planlama sürecinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Kontrol Edilebilir Etkenler S (Güçlü Yönler) Z (Zayıf Yönler) l T (Tehditler) O (Fırsatlar) Kontrol Dışı Etkenler Şekil 4.1. SWOT (GZFT) Analizi Bu doğrultuda, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda, İstanbul İli’ne ilişkin yapılan ayrıntılı mevcut “durum analizi” çalışmalarından elde edilen veriler daha sistematik olarak değerlendirilerek; kentin güçlü, zayıf yanlarının, fırsat ve tehditlerinin belirlenmesine yönelik SWOT (GZFT) analizi yapılmıştır. SWOT analizi yapılmadan önce; hem SWOT analizini daha sistematik hale getirmesi hem de oluşturulacak stratejik amaç, hedef, strateji ve uygulama araçlarına çerçeve çizmesi amacıyla konu başlıkları ve bu konular için...

Words: 8457 - Pages: 34

Premium Essay

Religious Conflict in Nigeria

...TITLE PAGE RELIGIOUS UNREST IN NIGERIA: CAUSES, EFFECTS AND SOLUTION. DEDICATION I want to dedicate this work to those prospective authors that dedicated their time to evaluate files and write about the religious situation in the country and give their general opinions on the matter. ACKNOWLEDGEMENT. I want to acknowledge the lord Almighty, for the wonderful work he has done in my life and the aid he rendered me during the research of this work. PREFACE This discusses the solutions causes and effects of the ongoing religious conflict in the country. The religious conflict have taken so many loved ones and destroyed a lot of properties. The text elaborates al these and review the timeline of those events act the number of lives lost the number church and mosques destroyed all for the name of religious conflict. CHAPTER ONE 1. INTRODUCTION Nigeria is known be highly religions each of these groups has its own religious behalf and procures. Religion is the strongest element in traditional background and the greatest influence upon the thinking and living of the people concerned. According to John S. Mbiti “religion are not primarily for the individual but for his community of which he is part. Chapters of Nigerian religion are written everywhere in life of the community and in traditional society there are no irreligious people. To be human is to belong to the whole community...

Words: 4603 - Pages: 19

Free Essay

Doc, Pdf

...Datça'da Tatil |  Datça'ya Hoşgeldiniz...  Datça'ya  Dair Ne Varsa, sloganıyla DatcaLife.Com internet sitemiz yayına başlamıştır. Daha önce www.datcainfo.net olarak hizmet veren web sayfamız aynı şekilde fakat farklı bir arayüz ve daha zengin bir içerik ile sizlere hizmet vermektedir. Datça tanıtımının genel olarak bir çok içeriğini yansıtan ve bu sayede Datça Turizm'ine katkı sağlamak amacı ile kurulan web sayfamızda bir çok konu ve bilgileri rahatlıkla görebilirsiniz. Geniş bir fotoğraf albümünün de olduğu internet sitemizde aradığınız her şeyi rahatlıkla bulabilirsiniz. Yakın bir zamanda Datça Life Aylık Kültürel Dergimiz de yayın hayatına başlayacaktır. Özellikle Datça Turizm'i için katkı sağlayacağına inandığımız tanıtım sitemiz tüm içeriği ile kullanıcıların gerek reklam çalışmaları, gerek tatil rehberi açısından tüm hizmetlerimizden yararlanabilecektir. Üyelik hizmetleri sayfamızdan www.datcalife.com 'un size sağlayacağı avantajları detaylı olarak görebilirsiniz. Turizmin parlayan destinasyonu Datça, ziyaretçilerini barındırdığı benzersiz  değerlerle büyülemeye devam ediyor. Bilgi ve görsel şölenlerle sunulan, unutulmaz keyifli anların yaşanacağı bir keşif serüveni vaad ediyoruz sizlere...Sizin de Datça' yı keşfetmek için çok sebebiniz olacak. Çoğunluğunu Apart Otellerin oluşturduğu konaklama mekanlarının hemen hemen hepsi Datça'da yaz kış  yaşayanlar tarafından işletilmektedir. Misafir ağırlama konusunda Türk misafirperverliğinin ana öğesi olan itina ve hassasiyeti...

Words: 3064 - Pages: 13

Free Essay

Intercultural Business Communication

...GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER Görme Yetersizliği Olan Birey: Görme gücünün kısmen ya da tamamen kaybından dolayı özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan birey olarak tanımlanır. Görme Engelliliğin Yasal Tanımı; görmenin ve görme alanının ölçümüne bağlıdır. Yasal tanım, tıp alanında çalışanlar ve diğer ilgililer tarafından kullanılmaktadır. Bu tanıma göre; “tüm düzeltmelerle birlikte, gören gözün olağan görme gücünün onda birine yani 20/200' lük görme keskinliğine ya da daha azına sahip olan ya da görme açısı 20 dereceyi aşmayan bireylere kör denilmektedir. 20/200'ün anlamı; görme yetersizliğinden etkilenen bireyin 60 cm.' den görebildiğini, normal görme gücüne sahip olan bireyin 6 m.' den görebilmesidir. Görme açısının dar olmasının anlamı ise, normal görme keskinliği olmasına rağmen, görmenin sadece merkezdekilerle, 20 dereceyle sınırlı olma, 20 derecenin dışında kalan nesneleri görememedir. Yasal-Tıbbi- Tanımlama Sistemine Göre Az Gören Tanımı İse; görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan bireylerdir. Anlamı ise, normal gören bireyin 6 m.' den gördüğünü, az gören birey 2 m. İle 60 cm. arasındaki mesafeden görebilmektedir. Görme Engelliliğin Eğitsel Tanımı İse; görme yetersizliğinden çok ağır derecede etkilenen, mutlaka kabartma alfabeye (braille) ya da konuşan kitapların kullanılmasına ihtiyaç duyan bireyler “kör”; büyütücü araçlar yardımıyla ya da büyük puntolu yazılı materyali okuyabilen bireyler “az gören” dir. Eğitsel tanımın...

Words: 3010 - Pages: 13