Free Essay

Modernizm

In:

Submitted By runaway35
Words 1238
Pages 5
TÜRKİYE İKTİSATI
İLK HAFTA ÖDEVİ

– 2013

|

İçindekiler Tablosu 1. Modernizm2 2. Kopenhag Kriterleri3 3.1. Siyasi Kriterler3 3.2. Ekonomik Kriterler3 a. Makro Hedefler3 b. Diğer Ekonomik Kriterler3 3.3. Topluluk Müktesebatına Uyum Kriteri4 3. Maastricht Kriterleri4 4. 1838 Balta Limanı Antlaşması ve Etkileri5 5. KAYNAKÇA7

1-
MODERNİZM
Modernizm; kültürlerin ortadan kalktığı, her şeyin değiştiği, ilerlediği ve bir hesaba bağlandığı bir dönem olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönemde geleneksel hayatı yaşama, kültürel varlıkları muhafaza etme, günceli, sanatı ve estetiği yaşama, bireye odaklı kahramanlıklar sergileme anlayışları yerini akılcı tutumlara, rekabete, kendini ve başkalarını yönetme endişelerine bırakmıştır. Bu nedenle modernizm, hem bilim ve ilerlemenin dönemi olmuş hem de egemen aklını mensuplarına dayatma suretiyle topluma, doğaya ve gelecek tasarımlarına akılcı esaslarla yaklaşma mantığını geliştirmiştir. Modern akılcı bilim kesin gerçeklere ulaşma hedefiyle kurulmuş ve vizyonunu ideal bir tasarımıyla birleştirerek genişletmiş olması nedeniyle, modernist yaklaşımda toplum bir oluş biçimi olarak değil akılcı bir tasarım olarak değerlendirilmiştir. Bu tasarımda tarih, devamlı iyiye ve mükemmelleşmeye doğru evrimsel bir yöneliş olarak yorumlanır. Modernleşme süreci içinde tarihin bütün tortuları atılır ve akıl ile bilimin süzgecinde sürekli bir aydınlanmaya doğru gidilir.

2- KOPENHAG KRİTERLERİ 22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi’nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin genişlemesinin Merkezi Doğu Avrupa Ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğine kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler 3 ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar; * “Demokrasi, hukuk düzeni, insan haklarına saygı ve azınlıkların korunmasını garanti altına alan kurumların istikrarını sağlamak * Birlik içindeki rekabet baskısına ve Pazar güçlerine uyum sağlayabilecek işleyen bir pazar ekonomsinin bulunması * Siyasi, ekonomik ve parasal birliğe katılım gibi üyeliğin gerektirdiği zorunlulukları yerine getirebilme kabiliyetine sahip olmaktır.”

2.1 Siyasi Kriterler

* İstikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasinin olması, * Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü, * İnsan haklarına saygı, * Azınlıkların korunması * Ülkenin çok partili bir demokratik sistemle yönetiliyor olması, * İdam cezasının olmaması, * Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tüm maddeleri ile çekincesiz kabul edilmiş olması, * Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabul edilmiş olması,

2.2 Ekonomik Kriterler

a- Makro Hedefler

* Ekonomik reformlar ve istikrarlı bir kamu maliyesi politikası, * Enflasyon düşmesine yönelik sıkı bir para politikası, * Kamu ve tarım sektörlerinde reformlar yapılması, * Fiziki ve sosyal alt yapının geliştirilmesi şeklinde özetlenebilir.

b- Diğer Ekonomik Kriterler

* Arz ve talep dengesinin kurulmuş olması, * Firmaların piyasaya giriş ve çıkışları önünde önemli engellerin olmaması, * Mülkiyet haklarının düzenlenmesi ve sözleşme hürriyeti dahil, hukuk sisteminin oturmuş olması, * Yeterli fiyat istikrarı ve disiplinli bir kamu maliyesi ile ödemeler dengesi dahil makroekonomik istikrarın sağlanmış olması, * Ekonomik politikanın temel ilkeleri üzerinde kapsamlı bir uzlaşmanın olması, * Mali sektör, tasarrufları üretken yatırımlara kanalize edecek ölçüde gelişmiş olması, * Ekonomik faktörlerin istikrarlı ve öngörülebilir bir ortamda kararlar alabilmeleri için yeterli derecede bir makroekonomik istikrar ile birlikte, işleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı, * Altyapı, öğretim ve araştırma ile bu alanda yeni gelişmeler dahil, yeterli bir miktarda ve uygun bir maliyette beşeri ve fiziki sermayenin varlığı, * Hükümet politikasının ve mevzuatın, ticaret politikası, rekabet politikası, devlet yardımları, KOBİ’ler için destek yoluyla rekabet yeteneğini etkileme derecesi.

2.3 Topluluk Müktesebatına Uyum Kriteri

* Birliğin ortak dış politika ve güvenlik politikasına etkin bir katılım için aday ülkelerin buna hazır olması, * Ekonomik ve parasal birlik konusunda ise Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, * Ekonomik politikaların koordinasyonu, İ * İstikrar ve büyüme paktına katılım, * Merkez Bankası’nın kamu sektörü açıklarını finanse etmesinin yasaklanması gibi konularda üye ülkelerin aldıkları kararlara katılmak gerekmektedir.

3- MAASTRICHT KRİTERLERİ Maastricht kriterleri, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin “Ekonomik ve Parasal Birliğe” katılabilmeleri için gerekli şartları, Kopenhag Kriterleri ise Avrupa Birliği’ne tam üyelik koşullarının esaslarını belirlemektedir. 7 Şubat 1992 tarihinde, Hollanda’nın Maastrich kentinde imlazanarak 1 Kasım 1993’te yürürlüğe giren Avrupa Birliği Antlaşması’nda, Ekonomik ve Parasal Birliğin aşamaları, bu aşamalarda izlenecek ekonomik ve parasal politikalar ile bu politikaların uygulanması için gerekli kurumsal değişiklikler ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde, EPB’nin gerçekleştirilmesi doğrultusunda, üye ülke ekonomileri arasındaki farklılıkların giderilebilmesi teminen, bazı makro büyüklükler açısından, “Maastricht Kriterleri” olarak adlandırılan yakınlaşma kriterleri tespit edilmiş ve bunlara uyulmaması durumunda uygulanacak yaptırımlar belirlenmiştir. Söz konusu kriterler aşağıda yer almaktadır: * Toplulukta fiyat istikrarı bakımından en iyi performansa sahip üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile, bir üye ülkenin enflasyon oranı arasındaki fark 1.5 puanı geçmemelidir. * Üye ülkelerin kamu açıklarının GSYİH’lerine oranı %3’ü geçmemelidir. * Üye devletlerin kamu borçlarının GSYİH’lerine oranı %60’ı geçmemelidir. * Üye ülkelerde uygulanan uzun vadeli faiz oranları, 12 aylık dönem itibarıyla fiyat istikrarı bakımından en iyi performansa sahip 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalıdır. * Son 2 yıl itibarıyla, bir üye ülkenin para birimi, diğer bir üye ülkenin para birimi karşısında devalüe edilmemiş olmalıdır.

4- 1838 BALTA LİMANI ANTLAŞMASI VE ETKİLERİ
Balta Limanı Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin İngiltere ile İstanbul’un Balta Limanı Semti’nde 16 Ağustos 1838 yılında imzaladığı ticaret antlaşmasıdır.
Osmanlı Devleti 1828 yılından beri yerli hammaddelerin yurtdışına çıkarılmasını önleyen “Yed-i Vahid” sistemini uygulamaya koymuştu. Bu sistem İngiltere’nin çıkarlarına uygun düşmüyordu ve İngilizler kendilerine ayrıcalıklar verilmesi için Osmanlılara baskı yapıyorlardı. Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın isyanını bastırmak için İngilizlerden yardım istedi. Bu yardıma karşılık olarak da İngilizlere ticari bakımdan ayrıcalıklar veren bir antlaşmayı kendisine ait olan yalısında imzaladı.
Antlaşma maddeleri, İngiliz tüccarlara büyük ayrıcalıklar tanıyordu. Onlar bu antlaşma ile daha az dış gümrük vergisi ödeyecekti. Ayrıca, Osmanlıların da ödemek zorunda olduğu iç gümrük vergilerinden de muaf olacaklardı. Hammadde çıkışları da serbestleştirilecekti. Zaten seri üretime ayak uyduramayan Osmanlı sanayisi, bu maddeler ile iyice çöküntüye uğrayacak, İngiltere başta olmak üzere diğer sanayileşmiş ülkelerin sömürgesi haline dönüşecekti. 1838 Balta Limanı Antlaşması, ana çizgileriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisadi bağımıszlığını elde ettiği 1929 yılına dek sürmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması sonucunda imzalanan Lozan Antlaşması, ekonomik bağımsızlığın antlaşma tarihinden beş yıl sonra başlayacağını bildiren bir madde içeriyordu. Bu madde; Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasına karşın ekonomik bağımsızlığın elde edilmesinin 1930’lara kadar gecikmesine sebep olmuş ve Mustafa Kemal ile yol arkadaşlarının ekonomik sorunlara radikal biçimde yaklaşmasını engellemiştir. Yarı sömürge durumunun uluslararası antlaşma uyarınca 1930’lara kadar devam etmesi zorunluluğu, toprak rejiminin devrim yoluyla değiştirilememesi, yeni devletin ekonomik sorunları ikinci plana itmesine sebep olmuştur. Fakat yine de, ekonominin bağımsızlığı adına çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. “Milli Misak” ilkesi altında siyasal bağımsızlığı elde eden Mustafa Kemal ve arkadaşları, “İktisadi Misak” yaratarak ekonomik bağımsızlığın ilkelerini saptamak üzere İzmir İktisat Kongresi’ni toplamışlardır. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda tüm halkın bir amaç etrafında toplanarak emperyalizme karşı başarı kazanması, devrimci kadronun tüm halkın bir amaçlar dizisi saptayarak ekonomik bağımsızlığın sağlanmasında da başarılı olacağına dair umut vermiştir. 1929 yılına kadar gümrük vergileri dahi koyma yetkisine sahip olmayan bağımlı yeni devlet, ekonominin yarı sömürge ve feodal yapının devamına göz yumma zorunluluğunda kalmıştır. Osmanlılardan devir alınan ekonomik sistemin devamını dış kapitalizmin empozesinin engellemesini öngören kongre kararları Lozan’dan doğan bağımlılığın ortaya çıkardığı sonuçlara uyumlu hale düşünce devrimci kadro devrimini “sosyal ve kültürel yapıda devrim” olarak yürütmek zorunda kalmıştır. Lozan Antlaşması’nda yer alan maddenin süresinin dolmasından hemen sonra en sert tedbirler alınmıştır. 1929’da gümrük vergileri %45’in üstüne çıkarılmış, kongre kararlarının tam tersine devlet ekonomiye, tarım sektörü dahil, üretici olarak girmiş, bankacılığa el atmıştır. Sonuç olarak, 1838 Balta Limanı Antlaşması sadece Osmanlı’nın çöküşünü hızlandırmakla kalmamış, yeni kurulacak olan Türk Devleti’nin kuruluş aşamasında gelişimini yavaşlatmıştır. Yapılmak istenen ekonomik reformlar ve radikal kararlar beş yıl sekteye uğramıştır.

6. KAYNAKÇA

* Barbaros, Funda. Ve Zurcher,Erik – Modernizmin Yansımaları: 60’lı Yıllarda Türkiye - Ankara,2013 – Efil Yayınevi

* http://www.urunlu.com/BelgeOku2.aspx?ykod=65

* http://ekoformdergi.com/yazi_oku.php?id=10

* http://ekodialog.com/Makaleler/avrupa-birligi-kriterleri-kopenhag-kriterleri.html

* http://tr.wikipedia.org/wiki/Kopenhag_Kriterleri

* http://www.avrupa.info.tr/tr/avrupa-takimi/goeruenuerluek-ilkeleri.html

* Dilekli,Selin Ve Yeşilkaya,Kadriye – Devlet Planlama Teşkilatı, Maastricht Kriterleri – Aralık 2002 – http://ekutup.dpt.gov.tr/ab/maastricht/dileklis/kriter.pdf

* http://www.ekodialog.com/Konular/maast_kriter.html

Similar Documents

Free Essay

Medya Etiği

...[pic] Prof. Claude - Jean Bertrand BİRİNCİ KISIM : TEMEL VERİLER II. İLKELER VE DEĞERLER A) Medyanın Doğası ve Etkileri Medya, modern toplumların çok karmaşık olan sosyal sisteminin ve bu sistemin pek çok alt sisteminin bir parçasıdır. Bütün, yaşayan geniş bir organizma olarak çalışmaktadır. Her unsur diğerlerine bağlıdır. Kusurlu olan bir alt sistem bütün makinenin düzgün bir şekilde iş görmemesine sebep olabilir. Bu yüzden, liberal bir rejimde bile medyanın özerkliği sınırlıdır. Medya kuruluşları, geniş ölçüde, geçmişin dikte ettiği, ülkenin kültürü ve ekonomisinin talep ettiği, karar vericilerin istediği ve tüketiciler ve vatandaşların arzuladığı ne ise onlardır ve onu yaparlar. Bunun yanısıra, özellikle medya etiği ile uğraşılırken medyanın üçlü yapısı göz önüne alınmalıdır. Medyanın hem bir sanayi, hem bir kamu hizmeti, hem de siyasi bir kuruluş olması ona muğlak bir statü vermektedir ki pek çok sorun bu muğlak statüden kaynaklanmaktadır. Kamu Hizmeti - Basının Anayasal güvencelerinin bulunmadığı (ABD) ya da genel bir basın kanununun olmadığı ülkelerde (Fransa) bile, gelenekler medyaya onu önemli kamu hizmetlerinden biri haline getiren ayrıcalıklar sağlamaktadır. Medya, bu yasal ya da geleneksel hakları vatandaşlar adına elinde tutmaktadır. Bu güç vesayetinin açık ve sözleşmeye dayanan bir temeli bulunmamaktadır. Bu gücü elinde tutmak için medyanın yüksek kalitede hizmet sunarak onu hak etmesi gerekmektedir. Bazı insanların...

Words: 19288 - Pages: 78